Bir zamanlar o kadar önemliydi ki, 28 yaşında olmak. Çok ama çok büyük olmaktı 28 yaş. Ev ve iş sahibi olmak, en az iki araba ve üç ünvan değiştirmek demekti. Kariyerin en tepesine çıkmadan önceki son çeyrekti 28 olmak.
Eskiden yaşlıydı 28 yaşındakiler, evli-barklı, çoluklu-çocuklu kadınlar ya da adamlar 28 yaşındaydı. Yüzlerinde mutsuz ve de umutsuz yarınlar vardı onların. Tek kanallı hayatın en arabesk yayınıydı belki. Bunlara inat, ev-iş sahibi olmalıydı, en az iki araba, üç ünvan değişikliği yapmalıydı insan onlar gibi olmamak için.
İnat etmekti 28 olmak, dirençli ve direnişli olmaktı. Feminist ya da sosyalist olmaktı. Eninde sonunda -ist olan bir sıfata sahip olmaktı.
Dünün yarınları, yarınlarınsa şimdisi 28 olmak. Ne olursa olsun, ne 30 olmanın sıkıntısı ne de 20'li yaşların başındaki toyluk var 28 olmakta. Aslında güzel yaş 28 :). İki araba, üç ünvan değişikliği olmasa da ya da daha fazlası olsa bile, anın tadına varmak 28 olmak.
Bir dahaki 28. yıl dönümümü umutla bekliyorum. Eminim bundan daha da heyecanlı olacak..! :)
***28. yaşıma girmeme yakın yazdığım bir yazıymış, paylaşmak istedim ;)
5 Eylül 2011 Pazartesi
4 Mayıs 2011 Çarşamba
Konser Mi Yoksa Tek Perdelik Kara Mizah Mı?
Konsere niçin gider insanoğlu? Müzik dinlemek ve arkadaşlarıyla hoş vakit geçirip eğlenmek için değil mi? Böyle değilse lütfen ama lütfen benim yanlışımı düzeltin! Çünkü 03 Mayıs'ta, 5 hatun olarak gittiğimiz Ömer Faruk Tekbilek konseri dahil ben hayatımdaki tüm konserlere bu hissiyatla gitmiş bir şahsiyetim.
Yüce kurum Avea'nın düzenlediği Sıradışı Konserler serisinde ve Aya İrini'de yapılan bu konser için yaklaşık 2 ay önce bilet almamıza rağmen (şu an bilet alınan tarihe bakıyorum biletler 23 Şubat'ta alınmış) nedense bizim sıramız Japon ya da her nereden geldiğini bilmediğim çekik gözlü turistler tarafından işgal edilmişti. Bu arada kapıda Metin ve Hasan Abilerini gören bir kaç şahsiyeti de atlamamak lazım. Artık konser için mi yoksa başka bir iş için mi giriş yaptılar bilinmez! Velakin tabii ki tüm konseri yüce Avea'nın organizasyonlarını yapan (öğrendiğim kadarıyla Motto) görevli arkadaşlar sayesinde ayakta dinlemedik. Ama bu tip oturma düzenli konserlerin en oturulmaması gereken protokol kısmında izlemiş olmak da bugün boynumun tutulmasının sebebidir.
Ayrıca evde çocukları ile sıkılmış, Burberrys türbanlı ablaların 5 yaşındaki veletleriyle konser dinlemeye gelmelerini yazmak istemezdim ama ne yazık ki yazmak zorundayım. Çişe giderken bile çocuklarını komşuya emanet eden bu ablaların 10 dakikada bir veletleri ihtiyaç molasına çıkarmaları da konserin en eğlenceli yanlarından biriydi.
Huzurlarınızda bu konser için 2 ay öncesinden aldığımız biletleri çekik gözlü turistlere satan Biletix yetkililerine, Avea'nın bu konseri çekilmez hale getirmek için bizi yaklaşık 20 dakika konser salonunda ayakta bekleten ve sonunda da grup olarak gittiğimiz konseri sayelerinde her birimiz başka yerde oturtup bize dinleten organizasyon yetkililerine bu işi bilmiyorsanız yapmayın demek, yerlerimizi turistlere satan Biletix içinse ayrı bir cümle daha eklemek istiyorum: Turistlere bizim biletlerimizi satarak ekstra kazanç elde etmekle, ülkemizin bacasız sanayisi olan turizm sektörüne katkıda bulunamazsınız demeyi bir borç bilirim.
Yüce kurum Avea'nın düzenlediği Sıradışı Konserler serisinde ve Aya İrini'de yapılan bu konser için yaklaşık 2 ay önce bilet almamıza rağmen (şu an bilet alınan tarihe bakıyorum biletler 23 Şubat'ta alınmış) nedense bizim sıramız Japon ya da her nereden geldiğini bilmediğim çekik gözlü turistler tarafından işgal edilmişti. Bu arada kapıda Metin ve Hasan Abilerini gören bir kaç şahsiyeti de atlamamak lazım. Artık konser için mi yoksa başka bir iş için mi giriş yaptılar bilinmez! Velakin tabii ki tüm konseri yüce Avea'nın organizasyonlarını yapan (öğrendiğim kadarıyla Motto) görevli arkadaşlar sayesinde ayakta dinlemedik. Ama bu tip oturma düzenli konserlerin en oturulmaması gereken protokol kısmında izlemiş olmak da bugün boynumun tutulmasının sebebidir.
Ayrıca evde çocukları ile sıkılmış, Burberrys türbanlı ablaların 5 yaşındaki veletleriyle konser dinlemeye gelmelerini yazmak istemezdim ama ne yazık ki yazmak zorundayım. Çişe giderken bile çocuklarını komşuya emanet eden bu ablaların 10 dakikada bir veletleri ihtiyaç molasına çıkarmaları da konserin en eğlenceli yanlarından biriydi.
Huzurlarınızda bu konser için 2 ay öncesinden aldığımız biletleri çekik gözlü turistlere satan Biletix yetkililerine, Avea'nın bu konseri çekilmez hale getirmek için bizi yaklaşık 20 dakika konser salonunda ayakta bekleten ve sonunda da grup olarak gittiğimiz konseri sayelerinde her birimiz başka yerde oturtup bize dinleten organizasyon yetkililerine bu işi bilmiyorsanız yapmayın demek, yerlerimizi turistlere satan Biletix içinse ayrı bir cümle daha eklemek istiyorum: Turistlere bizim biletlerimizi satarak ekstra kazanç elde etmekle, ülkemizin bacasız sanayisi olan turizm sektörüne katkıda bulunamazsınız demeyi bir borç bilirim.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)